Fransa'da Ekolojik Hasar Davası

Fransa'da Ekolojik Hasar Davası


Her yılın son yüzyılın en kurak yazı olması ya da göl donduran soğukların, bu yıl öncekilerden bin beter gibi yansıtılması hepimizin karşılaştığı ve çok da ciddiye almadığı sezonluk haberler arasında yer alıyor. Medya manipülasyonu fikrine sığınmak her ne kadar yatıştırıcı olsa da bir takım gerçekler de gün gibi önümüzde. İçinde iklim krizi, küresel ısınma, emisyon ve buzullar geçen kritik bir konu bu.

 

Geçtiğimiz günlerde Fransa’da dört sivil toplum kuruluşu, iklim krizi mücadelesinde yürüttüğü faaliyetlerin yetersiz olduğu gerekçesiyle Fransa Devletini mahkemeye verdi. Paris İdari Mahkemesi ise geçtiğimiz günlerde sivil toplum kuruluşlarını haklı bularak Fransa’nın iklim değişikliğine dair etkin faaliyet göstermediğini ve bu nedenle ekolojik hasar oluştuğunu kabul etti. Bu önemli karar ile iklim krizi mücadelesinde önemli bir adım atılmış oldu.

 

 

“Yüzyılın Davası” olarak nitelendirilen bu davada devletin, sera gazı emisyonu azaltım şartını yerine getirmemesinin yasadışı olduğu kararı çıktı. Davayı kazanan sivil toplum kuruluşları ise bunun iklim krizi mücadelesi kapsamında tarihi bir zafer olduğunu söylüyor. Haklılar da...

 

Fransa’da görülen dava, farklı ülkelerde emsal teşkil ederek; iklim değişikliğinden halihazırda etkilenen insanlara yeni bir umut oldu. 13 Kasım 2020 tarihinde yaşları sekiz (rakamla 8) ile yirmi bir arasında değişen Portekiz vatandaşı altı çocuk, devletlerin iklim krizindeki mücadelesini yetersiz bulup mahkemeye başvurmuş ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülkenin iklim krizini konusunda daha somut adımlar atması gerektiğini belirtmişlerdi.

 

AİHM (Açalım: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) bu davayı önceliklendirdi ve tarafların savunma yapmasını istedi. Henüz savunma yapmamış olan ülkemiz, resmi bir açıklama ile hazırlanacak anlaşmayı imzalayacağını fakat bu sorunda bir taraf olmadığını belirtti. 

 

"Bu sene kış yaşanmadı, barajlar bomboş." hayıflanmasını; adli başvurulara taşıyan bu girişimler neticesinde umuyoruz ki; Türkiye dört mevsimin yaşanabildiği nadide bir ülke olarak kalır; Fransa’nın hava kirlilik oranı kontrol altına alınır; kutuplarda yaşayan hayvanlar yuvalarında olması gerektiği gibi kalır. Umuyoruz.

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.