İnternete Düşmek: Sosyal Medyanın En Manasız Akımları

İnternete Düşmek: Sosyal Medyanın En Manasız Akımları


Eğer uygarlığın bir ülkü olduğuna inanıyorsanız, teknoloji geliştikçe insanlığın da ilerleyip çok faydalı işler yapacağına dair inancınız varsa ya da düşünen bir varlık olan insanın dünyadaki yerinin bir anlamı olduğunu düşünüyorsanız bu yazıyı okumayın. Çünkü sosyal medya sayesinde daha önce evinde kendi kendine saçmalayan insanlık bunu kolektif olarak yapma şansı buldu. 

Yekunu ciddi bir kalabalık eden bu insanlar bazen bir trend eşliğinde bazen de “challenge” başlığı altında birlikte saçmalıyorlar. Ve aslında itiraf edelim bazısı da oldukça eğlenceli olan sosyal medya akımları ister istemez hepimizi esir alıyor. Geçtiğimiz yaz Kiki Challenge videolarına önümüze düştükçe bakmadık mı? Ya da Seda Sayan sarı saçlarını yere değdirmeden simit poşetiyle “falling stars” yaptığında aslı neymiş bunun diye bakmadık mı? ( Ve aslında trendi bile anlayamamış olduğunu görünce yaşadığımız mini utanma…) Eskiden “tüm dünyayı etkisi altına alan danslar” vardı, Macarena dansını ya da temelde bir tür tepinme olan Gangam Style’ı yaşı yetenler hatırlar. Bunlar en azından kendi küçük çevremizle sınırlı kalan saçmalamalardı ki bu 80 ve öncesi doğan kuşak için büyük bir tesellidir; ergenliğin ayarsızlığını ve çoşkusunu kayıt altına almamış olmak. Daha sonra doğanlar ne yazık ki o kadar şanslı değil, TikTok olsun, bahsettiğimiz video “challenge”lar olsun ne yazık ki bolca saçmalama ve biraz da kendini rezil etme imkanı var. İnternet gelişirken hayal ettiğimiz bu değildi, yüksek hızlı bilgisayarlar sayesinde bilimin ve teknolojinin gelişeceğini, sosyal medya sayesinde daha çoğulcu ve demokratik toplumlarda yaşayacağımızı hayal etmemiş miydik? Vardığımız nokta insanlık olarak eğlenme kapasitemizi de ortaya koyuyor aslında. Saçmalamak bir ihtiyaç ve internet manasız akımlarıyla belki de en çok bu ihtiyaca cevap veriyor. 

#MannequinChallenge 

Florida’daki Edward H. White Lisesi öğrencilerinin cansız bir manken gibi donup kaldıkları bir videoyu paylaşmalarıyla başladı. Hemen sonra Rae Sremmurd’un Black Beatles şarkısıyla çekilen videolar birbiri ardına gelmeye başladı çünkü bir konserde şarkının ritmine uygun olarak mannequin challenge yapılmış, müzik hızlandığı anda herkes çılgınca zıplamaya başlamıştı -evet izleyiciler dahil-. Dünyaca hiperaktiviteden muzdarip bir çocuk gibi davrandığımız o ve bugünlerde bize iyi geldi herhalde. Paul McCartney, Kate Hudson, Michelle Obama, Lebron James ve White House çalışanlarının klasik müzik eşliğinde çektikleri video, seçimden hemen önce Hillary Clinton ve ekibinin uçaktaki herkesle birlikte verdikleri poz ya da Blac Chyna olarak bilinen şarkıcının doğumu esnasında challenge yapmış olması akılda kalan bazı performanslar. 2016 yılında Mannequin challange o kadar yayıldı ki bazen koca bir film stüdyosu çekim esnasında bile hareketsiz donakaldı. Aradan daha iki yıl geçti ve bize şimdi bile fazlasıyla anlamsız geliyor bir grup insanın donakalmış videosu, acaba 20 yıl sonraki gençler ne düşünecek? Daha büyük saçmalıklara mı maruz kalacaklar? 

#IceBucketChallenge 

2014 yazında herkesin birbirinin kafasından bir kova buzlu su boşalttığını hatırlarsınız. Ünlüsünden ünsüzüne herkes dostunun düşmanının üzerine kova kova su boşaltıyordu. Aslında ALS hastalığına dikkat çekmek ve bağış toplamak için yapılan meydan okuma bambaşka bir şeye dönüştü, belki de şimdinin sıradanlaşan Youtube meydan okumalarının en yaygın olanıydı. Bana sorarsanız herhangi bir hastalığa dikkat çekmenin daha mantıklı yolları vardı ve eylemin amaçlanan şeyle ilgisi yoktu ya neyse… 

 

#CinnamonChallenge 

2000’li yılların başında yukarıdakilerin hepsinden daha anlamsız bir “meydan okuma” boy gösterdi Youtube semalarında. Adından da anlaşılabileceği gibi bu challenge tarçınla ilgili, bir kaşık tarçını tek seferde yutarsanız kazanıyordunuz, yutamazsanız- ki tarçın çok ağır bir baharat olduğu için yutamama ihtimaliniz yüksek- kaybediyordunuz. Kazanınca ne kazanıyordunuz onu bilemiyorum. Torunlarınıza ben 2012’de bir kaşık tarçını ağzıma sokmuştum da günlerce boğazım yanmıştı diye anlatmak başka, anneannesinin adını yazınca videolar arasında ağzından burnunda tarçın püskürerek ağlayışını görmesi başka diye düşünüyorum. İnternete bir kere düşenin asla tam olarak silinmeyeceğini, izinin kaybolmayacağını daha idrak edemedik belki de. 


#Planking 

Plank İngilizce kalasla döşemek ya da düz kalas anlamına geliyor. Planking de kalaslaşmak, kalasmışsınızcasına dümdüz bir şekilde bir yere yatmak. Buraya kadar belki her şey normal. Yani belki diyorum çünkü ne bileyim insanın olabileceklerinin sınırı yok. Ama buradaki sorun insanların olmadık yerde planking yapıp fotoğraf çektirmeye başlamasıydı. Demiryolundan çatılara insanlar değişik bulduğu her yerde kalas gibi uzanıp fotoğraf çektirmeye başlayınca haber bültenlerine dahi girdi akım, insanlar hayatlarını tehlikeye atar hale gelmişti. Selfie’den önce sırf fotoğraf çektirmenin en yoğun ve civcivili olduğu akım buydu herhalde. 

 

#Falling stars 

Hayatımıza Seda Sayan’la giren taze akım “fallingstars”. Akımı başlatan DJ Smash özel jetinden inerken kendisini yere attı ve yakın arkadaşlarını etiketleyerek meydan okudu. Aslında sonrası keyifli, hatta belki sosyal medya akımları içinde en sevdiğim çünkü kusursuz profilleriyle takip ettiğimiz zengin ve güzel insanları eşyaları dört bir yana saçılmış ve yüzleri asfalta gömülüyken gördük. Bunu da görmedik demeyiz artık. 
 

İnternete Düşmek: Sosyal Medyanın En Manasız Akımları
İnternete Düşmek: Sosyal Medyanın En Manasız Akımları
İnternete Düşmek: Sosyal Medyanın En Manasız Akımları

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.