Karantina'da Evde Başka Neler Yapılır?

Karantina'da Evde Başka Neler Yapılır?


 

Bir şeyi 21 gün yapınca mı alışıyorduk yoksa 40 kere mi? Bu konuda kafalar oldukça karışık, ayrıca şöyle de bir konu var ki; Selami Şahin yazıyor, Ümit Besen seslendiriyor, insana “alışmak sevmekten daha zor geliyor.” Bu karantina meselesini bir yerde sevdik. Patronunuz şayet kendi patronuna yaranmak için çalışanlarına erken saatte sürpriz bir toplantı atamıyor ya da ağzı süt kokan insanlar sizi çekiştirerek uyandırmıyorsa her günün haftasonu, her öğünün Pazar kahvaltısı olduğu büyülü zamanları idrak etmekteyiz. Ama bu saadet ne kadar tekrar edilirse edilsin; günler geçtikçe ve bu lalettayin hal hoşa da gitse alışmak zor, alışmak mümkün değil.

 

Geriye yapacak tek bir şey kalır çoğu zaman. Bu kez şanslıyız; yapacak çok şey var, devamı var. Karantina’da evde yapılacaklar:

 

Yavaşça Telefonu Eline Al ve Tik Tok’u Sil

Karantina meselesi bir hayli enteresan. Siz farkında olmadan bir bakmışsınız ki boş vakitte yapılacaklar listeniz yerini sosyal medya ve whatsapp gruplarıyla değiştirivermiş. Bu durum malumun ilamı gibi hemen hemen herkes için. Evet aynı kuyunun farklı yerlerindeyiz, eşinmekteyiz ama istersek çıkabiliriz. Bunun için ilk olarak; geçmişteki “rüya 2020 hayallerini” realize eden tek şey olan akıllı telefonları akıllı amaçlar için kullanmak işe yarayabilir. (İşin içinde telefon olmayacak dememiştik ki)

 

“Khan Academy”, enteresan konularda "Benim de bir 'eba tv’im' olsun" diyenler için ideal, “Oxford Collocations” farklı İngilizce öğrenme tekniği ile “Yapıyoruz bir şeyler ama bakalım sonu ne olacak” hissiyle merak uyandırıcı, “World in Figures” karantina bitiminde The Economist makalelerine atıf yapmayı sağlayacak kadar bilgilendirici ve “Daily Yoga” düzenli spor hayatı olmaksızın bir şeyler yapma arzusundakileriler için harekete geçirici. Bilinen diğerlerini geçelim.

 

 

Şanslı Yönetmenin Kim?

Sevdiğiniz film türü “afişlere bakarak seçilmiş, sonunda jeneriği okumadan salondan çıkılmış filmlerden” ibaretse sinema sektörü vakit geçirmekten çok iç sıkan bir detaydan ibaret olabilir sizin için. Herkesin eski yeni demeden part part tükettiği diziler, kült filmler ve yönetmen değerlendirmeleri karantina sonrası sosyal izolasyona devam etkisi yaratabilir pek çok kişide. -Bunu yapmamış kişilerde-

 

Bir akıma kapılmış olmaktan ziyade bu meseleyi, kendini tanımak olarak ele almak daha doğru olacaktır. Yakın dönem sinemasının önemli isimleri kimler? Hangi oyuncunun bütün filmlerini izlemiş olmak sana kendini iyi hissettirir? Tarantino’daki kan mı; Christopher Nolan’daki gerçek dışılık mı sana daha yakın? Bul ve kendini keşfet.

 

Ata Sporumuz: Evdeki Eşyaların Yerini Değiştirmek

Altını silmek bahanesiyle, aynı oda içinde seyrü1sefer eden eşyalar kimin gerçekliği değil ki? İnsanda daima bundan daha iyisi olabilir ve ben bu görünümü ıskalıyor olabilirim hissi mevcut derinlerde. Berjer cam önünde mi iyi, soğuk gelir mi, lambader yanında mı durmalı, farklı bir şeyler mi denemeli? Bu sorular kederle dalıp giden bir insanın gizlice aklından geçen dekorasyon fikirleridir sadece. O halde hazır zaman varken ve büyük ölçüde erkekleri de evde tutabilmişken koltukları çekiştirmenin tam sırası. Mutfağı salona, balkonu mutfağa katmadan evde neler yapılır neler...

 

 

Youtube Videoları ile Bob Ross Olmak

Yıllarca her Pazar TRT 2’de “Hata diye bir şey yoktur yalnızca küçük mutlu kazalar” vardır diyerek milyonların resme sempati duymasını sağlayan Bob Ross, bugünlerimizin de ilacı. Resim yapmanın ilahi yönleri var, bunu kabul etmek gerek fakat herkes sandığından daha iyi şeyler ortaya çıkarabilecek potansiyelde. Üstelik Bob Ross’un kondurmanızı isteyeceği minik mutlu çalılara ulaşmak şimdilerde çok kolay. Youtube temel düzeyde çizim tekniklerini içeren yüzlerce video ile dopdolu. Belki de sizin mutlu sincabınız çalıların değil, parmaklarınızın arkasında saklıdır.

 

Hiçbir Şey Yapmamak

Çocukluğu “Sıkı can iyidir kolay çıkmaz” düsturuyla geçen nesil için karantinada olmak muhtemelen sorun teşkil etmiyordur. Sıkılmayı test etmiş, hiçbir şey yapmadan durabilmiş insanların dejavu günleri bunlar.

 

Araştırmacı Peter Toohey, iğrenme duygusunun insanları enfeksiyonlardan koruması gibi, can sıkıntısının da “bulaşıcı” sosyal durumlardan koruduğunu öne sürüyor. Aynı diğer hayvanlarda olduğu gibi, can sıkıntısı hissi, zihnen kısıtlanmış hissettiğimizde ortaya çıkıyor. Mesela yapılan bir çalışmada, deney kapsamında sıkıcı ve tekrarlı bir faaliyete katılmaktan başka seçeneği olmayan insanların, katılmayı tercih ederek aynı işi yapan deneklere göre söz konusu görevi daha sıkıcı buldukları ve zamanın daha uzun geldiğini rapor ettikleri görülmüş. Yani aslında bir gün yine 24 saat, iyi haber!

 

Sıkılmak üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki bu, ilk etapta ne anksiyete ne de kaygı bozukluğu, olağan ve hatta olması gereken bir süreç ve sıkılmalıyız. İnsanın kendini keşfetmesi, kaçındığı şeylerle yüzleşmesi için hiçbir şey yapmaması, kendini oyalamaması ve sıkılması gerekiyor.

 

O halde karantinada yapılacaklar listesini bir kenara bırakıp derin bir nefesle, gönül rahatlığı içinde of’layabiliriz.

Karantina'da Evde Başka Neler Yapılır?

Bu yazıya ilk yorumu siz yazın.