İnternet en çok hangi gündelik yaşam alanına dokundu diye bir araştırma yapılsa herhalde en yüksek oran mutfak için çıkar. Sanki kimse annesinin evinde yemek piştiğini görmemiş, annesinden tek bir tencere yemek öğrenmemiş gibi internetten tarif arıyor. Saat 5 civarı büyük ihtimalle yemek tarifi veren sitelerin ve Instagram hesaplarının ziyaret grafiği tavan yapıyor. Çünkü neden, “akşama ne pişecek” diye bir dert var. E akşama pişecekleri internetten aradıkça, misafire yapılacak yemek için Pinterestten tipi düzgün tarif baktıkça mutfağımız globalleşti. Bu durumun çevreye etkileri tartışılıyor, üstelik alışık olmadığımız gıdaları tükettikçe alerji riski de artıyor. Ancak yine de seviyoruz, yiyoruz, yiyeceğiz. Her mahallede bir sushi dükkanı bile var artık, 20 yıl önce bu millete değil yedirmek çiğ balık koklatamazdınız bile. Eğer bu değişimin kolaylıkla adapte olan küresel bireylerinden biriyseniz ya da henüz adaptasyon sürecindeyseniz sizler için damak tadımıza uygun, üstelik evde yapılabileceğiniz 5 tarif derledik.
Kolaydan Başlayalım: Meksika Fasulyesi Yemeği
Meksika fasulyesi aslında yurdumuzda kırmızı fasulye olarak bilinen ve tüketilen bir gıdamız. Genellikle haşlanmış halde konservesi satılıyor ama siz isterseniz çiğ alıp kendiniz haşlayabilirsiniz. Tadı normal fasulyeden biraz farklı, acıya çok yakışıyor (merhaba chili biber). Yemeğin orijinal adı Chili Con Carne ve yapılışına dair Teksas ve Meksika’da söylenen bir şarkı bile var. Teksaslılarla Meksikalılar arasında asıl bizimdir, hayır bizimdir gibi baklavavari bir kavgaya da konu olmuş.
Meksika fasulyesini burrito yani dürüm olarak da yiyebilirsiniz. Dürüm yapmak istiyorsanız lavaşın arasına bol yeşillik yakışıyor.
Malzemeler
2 yemek kaşığı zeytinyağı
400-500 gr haşlanmış Meksika fasulyesi
1 büyük soğan, küp küp doğranmış
1 yemek kaşığı biber ve domates salçası
İki diş sarımsak
Yarım su bardağı et suyu
300 gr kıyma
Bir su bardağı domates rendesi
Kimyon
Tuz
Karabiber
Acı kırmızı toz biber
Paprika
Kekik
Yapılışı
1. Kıymayı zeytinyağında soteleyin, suyunu salıp biraz çekmesi gerekiyor.
2. Soğanları ve sarımsağı ekleyin.
3. Bütün baharatları ekleyin.
5. Soğanlarla birlikte kıyma suyunu çektiğinde salçayı ekleyin.
6. Üzerine fasulyeyi ekleyip karıştırarak kavurun.
7. Fasulyenin üzerine domates rendesini ekleyin.
8. Üzerine et suyunu ilave edip kısık ateşte 1-1,5 saat kadar pişmeye bırakın.
Püf Noktası: Meksika fasulyesini güveç ya da döküm tencerede kısık ateşte pişirirseniz baharatlar tadını daha iyi salacağından gerçeğine çok daha yakın bir yemeğiniz olur. Bol yeşillik ve lavaşla servis edebilirsiniz.
Sushi’ye Tepki Olarak Doğdu: Lampuki Pie (Fırındaki Balıklı Tart)
Malta’nın yemek kültürü ülkenin küçüklüğüne tezat bir kozmopolitlik taşıyor. Uzun yıllar İngiltere sömürgesi olarak kalmış olan ülke İtalyan mutfağı ile İngiliz mutfağının(?) ilginç bir füzyonu. Dört tarafı bereketli sularla çevrili bu şirin ama güzel ülkeden sizler için denemeye değer bir balık tarifi getirdik. Yemeğin adı Lampuki Pie, Lampuki mahi mahi denen, beyaz etli bir tür yunus olan balıktan yapılıyor. İstediğiniz beyaz etli balığı kullanabilirsiniz, levrek veya lüfer olabilir. Lampuki Pie’ın bizim damak tadımıza bu kadar uygun olması tam bir füzyon yemeği olmasından kaynaklanıyor. Bol baharatlı, biraz İtalyan tatlar içeren bir tarif. Orijinal reçete burada. Biz sadece biraz modifiye ettik.
Malzemeler
1 kg beyaz etli bir balık
3 adet soğan
4 adet küp küp doğranmış olgun domates
1 kg kadar az haşlanmış ıspanak
1 yemek kaşığı salça
Yarım su bardağı doğranmış siyah zeytin
1 yemek kaşığı kapari biber
1 su bardağı un
Tuz
Nane
Karabiber
4-5 adet yufka
2 adet yumurta
Yarım su bardağı süt
Yapılışı
Fırını 180 dereceye ayarlayın.
Baharatlarla unu geniş bir tabakta karıştırın ve balıkları una bulayın.
Unlanmış balıkları yağda kızartın ve kılçıklarından ayıklayarak parçalayın. Ne çok iri ne de küçük parçalara ihtiyacımız var.
Balık tavasında soğanı, kapari biberi ve domatesi kavurun. Üzerine ıspanağı ve zeytinleri ilave edip yarım saat kadar pişmeye bırakın.
Karışıma balıkları ekleyip karıştırdıktan sonra ocağın altını kapatın.
Tart kabına yufkaları serin ve altına çırptığınız süt ve yumurtanın bir kısmını sürün.
Yufkanın üzerine karışımı dökün ve yayın. Tart kabından taşan yufkaları bohça gibi üzerine kapatın.
Üzerine düzgün bir şekilde bir kat daha yufka serin ve kenardan artan kısımları kesin.
Yufkanın üzerinde çatalla delikler açtıktan sonra kalan süt-yumurta karışımını fırça ile sürün ve fırına verin.
Altın rengi aldığında pişmiş demektir, afiyet olsun.
Püf noktası: Farklı baharatlar ve limon rendesi eklerseniz daha yoğun bir tat elde edersiniz.
Soğan Çorbası aka Soupe à L’oignon
Sırada gerçekten havalı bir çorba var. Fransa’ya giden hemen herkesin denediği ve anlattığı bir çorba. İlginçliği peynirle ve kızarmış ekmekle şık bir şekilde servis edilmesinde. Damak tadımıza uygun Fransız lezzetlerinden birisi, yalnız genellikle beyaz şarapla yapılıyor. Ama elzem değil, şarapsız da gayet başarılı bir çorba.
Malzemeler
3 orta boy kuru soğan
4-5 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı un
Yarım litre kaynamış su
Gravyer Peyniri veya Kaşar Peyniri (eski kaşar ya da Kars Gravyeri varsa gerçekten güzel oluyor)
Tuz
Karabiber
Pul biber
Kızarmış ekmek
Et suyu
Yapılışı
Soğanları küp küp doğrayın.
Erittiğiniz tereyağında pembeleşinceye kadar kavurun.
Üzerine unu ekleyip karıştırmaya devam edin.
Kaynamış su ve et suyunu topaklanmamasına dikkat ederek ekleyin.
Tuz ve biberleri ekleyin ve 30 dakika kadar kısık ateşte kaynatın.
Servis yapmadan hemen önce rendelediğiniz bol peynirle ve kızarmış sıcak ekmekle servis yapın.
Püf noktası: Daha şık bir sunum için üzerine bir-iki yaprak dereotu ya da maydanoz koyabilirsiniz.
Amerikan Çinli: Moğol Bifteği
Moğol bifteği hemen hemen bütün Çin restoranlarında bulunabiliyor. Ama misafir için de değişik bir öğün denemek isterseniz, hem damak tadımıza uygun hem de dünyalı bir tarif. Biraz ekşili, tatlı ve biraz da baharatlı haliyle, klasik bir pilavla çok uyumlu oluyor. Bunun mantarlısı var, glutensizi var, susamlısı var. Ama en klasik haliyle içindeki karşıt tatlar damağınızda dans eder gibi bir bir ortaya çıkıyor ve yemek gerçekten keyifli bir hal alıyor. Kullanacağınız malzemelerin mümkün olduğunca taze olmasına dikkat edin, bir de soya sosunu mümkünse ithal markalardan kullanmaya çalışın. Havasından mıdır suyundan mıdır (inşallah anlamadığımız garip bir malzeme yoktur içinde) ithal soya sosları daha keskin bir aroma veriyor. Bir de soya kendiliğinden tuzlu olduğu için çok az tuz yazdık, ben böyle sevmem diyerek tuzu boca etmeyin.
Malzemeler
Yarım su bardağı esmer şeker
Yarım su bardağı soya sosu
Yarım su bardağı su
500 gr dana eti (yağlı)
3 diş rendelenmiş sarımsak
1 çay kaşığı rendelenmiş zencefil
2 dal ince doğranmış taze soğan
Çeyrek bardak mısır nişastası
Zeytinyağı
Susam
Karabiber
Çok çok az tuz
Kekik
İstediğiniz türden kırmızı biber(ler).
Yapılışı
Etleri mısır nişastasına bulayın ve bir kenarda bekletin.
Sos tavasında soya sosu, su, zencefil, sarımsak, iki yemek kaşığı zeytinyağı ve esmer şekeri kaynatın ve 15 dakika kadar kısık ateşte pişirin.
Etleri tuz ve biberlerle tatlandırdıktan sonra kızgın tavada pişirin.
Üzerine sosu dökün ve 15 dakika kadar birlikte pişirin
Taze soğan ve susamla servis edin.
Bir Balerin Kadar Narin: Pavlova Tatlısı
Avusturalya’nın bu kremalı meyveli pastası adını gerçekten de bir balerinden alıyor. 1920’lerde balerin Anna Pavlova’nin Avusturalya’da turne sırasında konakladığı otelin şefi onun adına üretmiş bu reçeteyi. Ruslar, Avusturalyalılar ve Yeni Zelandalılar arasında senindir benimdir tartışması dönüyormuş (evet yanlış okumadınız Rusya). Pavlova gerçekten yapması çetrefilli bir tatlı. İki kısımdan oluşuyor, krema ve mereng. Mereng yumurta akıyla yapılan bir tür beze. Dışının kıtır, içininse yumuşak olması gerekiyor. Yetmezmiş gibi renginin altına dönmesi ama çok da kahverengi olmaması lazım. Bunun için tariflerde bambaşka ısılar var, fırınınızın huyuna göre ayarlamanız gerekecek. Eğer çok hızlı pişiriyorsa düşük ısılarda deneyin, nazlı bir fırınınız varsa 140 dereceye kadar çıkabilirsiniz. Ortalama olarak 100-120 derece arası bir ısı öneriliyor. Eğer kırmızı meyveleri bulmakta zorlanırsanız başka ekşi-tatlı meyvelerle de servis edebilirsiniz.
Malzemeler
Mereng için:
Yarım su bardağı pudra şekeri
1 yemek kaşığı nişasta
3 yumurta akı
1 çay kaşığı kadar limon suyu
Üzeri için:
200 ml (bir paket) krema
2 yemek kaşığı pudra şekeri
Süsleme için kırmızı meyveler
Yapılışı
Mereng yani beze için yumurta aklarını yüksek hızda bembeyaz olana kadar çırpın.
Pudra şekerini ekleyip 5 dakika kadar daha çırpmaya devam edin.
Limon suyu ve nişastayı da ekleyin.
20 cm çapındaki kelepçeli düz (yani ortasında delik olmayan) kek kalıbına yağlı kağıt serip karışımı yayın.
Kalıbı fanlı ayarda önceden ısıtılmış fırında 100 derecede bir saat kadar pişirin. Üzerinin kabuk bağlayıp kıtırlaşması gerek.
Merengi alt üst edip yarım saat kadar daha pişirin.
Fırını kapatıp yarım saat kadar dinlendirin.
Kreması için; kremayı dar bir kapta koyulaşana kadar mikserle çırpın.
Pudra şekerini ekleyip çırpmaya devam edin.
Kremayı merengin üzerine yayın ve meyvelerle süsleyin.