Hayır. Canım yanıyor. Her sabah zaten delik deşik uykumdan kaygılarla sarılıp sarmalanmış olarak uyanıyorum. Fakat keşke biri beni pamuklara sarmalayıp sarsa. 40 yaşındayım. Neredeyse. Ve her. Sabah. Bu dünyadaki yerimi bulamamış olmanın acısında. Boğuluyorum. Her sabah yersiz yurtsuzluğuma uyanıyorum. Evet.
Birden fazla yıkıcı karar aldım. Peş peşe. Sanki kendime kastım var. Öbek öbek saçlarını yolanlar gibi, kollarını jiletleyenler gibi… Hayatımı. Un-ufak. Canım biricik hayatımı. Parça parça. Yeniden yapacağım sanarak. Yeniden kurarım diyerek. “Çünkü yaşamım hiçbir şey…”
Hayır.
Öyle değil.
Hayatım bir şey. Ben bir şeyim. Hala varım. Varlığımın her bir zerresini aldığım birbirinden yanlış kararlarla baştan aşağıya. Evet. Örüyorum. Varlığımın her bir zerresini… Ve her bir sabah. Hay aksi, ben gene mi varım?
Evet.
Herkese teşekkür etmek istiyorum. Değil. Beni ben yapan her bir karşılaşmayı öpüp başım üzerine koymak. Değil. Doğurana. Doğurduğuma. Değil.
Tanrım nedir bu salıncak? Nedir bu can yakıcı. Nedir bu böyle?
Böyle çok daha iyiyim.
Hayır.
Evet.
Kapak İllüstrasyon: İrem Taşçı