“Derler ki hiçbir şey sonsuza dek sürmez; hayaller değişir, moda gelir geçer ama arkadaşlık hiç gözden düşmez.”
Carrie Bradshaw
Peki, çantalar?
“Kadınların en iyi arkadaşları, çantalarıdır.”
Ve iyi çantaların modası da asla geçmez.
Carrie Bradshaw, 1998’den 2004’e kadar bize ilişkiler ve şehir yaşamı hakkında olmasa da stil sahibi olmak ve iyi çantayı seçmek adına oldukça yol gösterici oldu. 6 sezonluk dizi ve 2 film boyunca karakter kendine has çarpıcı stili ve enteresan aksesuar seçimleriyle dizi izleyicilerine sonsuz bir “street style” şöleni sundu.
Sex and the City’nin sıkı bir takipçisi olmanıza gerek yok, diziye biraz göz gezdirmiş olan hiç kimse dizinin ulusal ve uluslararası moda eğilimleri ve stiller üzerine etkisini inkar edemez. Yayın süreci boyunca kullanılan tüm parçalar Carrie’yi özel kılarken Carrie de bu parçaları dizinin fanatiklerinin gözünde birer “it” haline getiriyordu. Özellikle serüven boyunca Carrie Bradshaw’ın taşıdığı çantaların dizinin yayınlanma tarihinden 20 sene sonra dirilerek tekrar “it bag” halini alması da dizinin bu etkisinin tartışılmaz bir kanıtı.
Dizinin altı sezonu boyunca styling için çalışan Patricia Field, başlangıçta dizinin bütçesine uygun gitmek adına görünümleri ikinci el ya da vintage ürünler ile oluşturduğunu belirtiyor. Öyle ki Carrie’nin 94 bölüm boyunca aynı kıyafeti iki kez giymemesini ikinci el ve vintage dükkanların eşsiz deryasına borçluyuz. Bununla birlikte Fendi ise dizi süresince tasarımlarının ücretsiz olarak kullanılmasını teklif eden ilk luxury marka oldu. Böylece Patricia Field’ın yaratmak istediği özel görünümler, bir de haute couture farkı ile izleyenleri selamladı. Fendi’nin açtığı bu yolda daha sonraları Dior, Gucci, Prada ve Chanel de itina ile yürüdü.
Şüphesiz Carrie Bradshaw karakterinin en hassas noktası arkadaşları ve gardırobuydu. Aksesuarlarını koleksiyonerlere ait pahalı yatırımlar gibi görmekten çok kendinden bir parça gözüyle bakıyordu. Özellike sahip olduğu Silvia Venturini’ye ait olan 1997 tasarımı Fendi baguette, Bradshaw’ın modaya yaşadığı evden daha fazla para harcadığının trajik bir göstergesiydi. Ancak Carrie’nin bunu sorun ettiği yanılgısına düşmeyin.
“Paramın görebileceğim bir yerde olmasını istiyorum. Dolabımda askımda!” Carrie Bradshaw
Fendi baguette, 2000’lere doğru Paris’te güven ve cazibeyi aynı anda yayan bir İtalyan “bella donna” olarak nitelendirilirken, özellikle üçüncü sezonda Carrie ile yeniden can buldu. Carrie Bradshaw, Atlantik’in karşısından markanın o yıllarda bir hayli “infamous” olan baguette çantasını alıp, ekrandan hayatlarımıza enjekte etti ve böylece baguette sahip olması gereken statüye kavuştu. Carrie için dolabında bir Fendi Baguette’in olması oldukça değerliydi. Dizinin sürmesiyle Baguette, Carrie’nin gardırobunun ve karakterinin bir parçası haline geldi.
Elbette ki dizinin sıkı takipçileri Manhattan’da ıssız bir sokakta Carrie’nin gasp sahnesini hatırlayacaklardır.
Hırsızın çantayı “bag” olarak istemesi üzerine Carrie’nin “baguette” olarak düzeltmesi Carrie ve sahip olduğu baguetteleri arasındaki kuvvetli bağın da ispatı.
Öyle ki karakteri canlandıran Sarah Jessica Parker, 2012 yılında Financial Times’a verdiği röportajda çantanın seneler sonra “it bag” olarak geri dönen ilk çanta olduğunu söyleyecek kadar iddialı konuştu.
Ayrıca Sarah Jessica Parker, sahip olduğu ilk zeytin-yeşili baguette ve dizi setinden getirdiği -soygun sahnesindeki- meşhur mor baguette’i ikiz kızlarına verebilmek için sakladığını söyledi.
Sex and the City ile ününe ün katan bir diğer it bag ise kuşkusuz Dior Saddle Bag oldu. Dizinin 2000 yılında yayınlanan 3. sezon 5. bölümünde Carrie, Aidan ile ikinci buluşmasındaki romantik görünümünü çantanın pembe-beyaz desenli bir versiyonu ile tamamladı.
Bir diğer romantik unutulmaz buluşma çantası ise şüphesiz Carrie ve Mr.Big’ın Paris çıkartmasında kullandığı Le Tour Eiffel Tower Bag. Çanta, saddle bag ya da baguette kadar aranan bir it bag haline gelmese de Carrie’nin yeşil floral desenli elbisesi ile uyum içinde alabildiğine şıktı. Le Tour Eiffel Tower Bag, California’lı tasarımcı Timmy Woods tarafından oluşturuldu. Çanta akasya ağacından oyulmuş, goldtone donanımıyla bitirilmiş ve 6,300 kristalle süslenmişti. Ancak çantanın iç hacmi değerlendirildiğinde anahtarlık ve kredi kartları dışında Carrie’nin ancak Mr. Big ile ilgili hayallerini sığdırabileceğini söyleyebiliriz.
Ek olarak, Carrie'yi Timmy Woods'un çantalarından biriyle ilk kez görmüyoruz. Bir atın kafası gibi şekillendirilmiş bir çanta taşıdığı bölümü hatırlarsanız, bu Timmy Woods'tan başka bir parçaydı.
Gucci belt bag, son bir yılda sıkça karşılaştığımız bir aksesuar olsa da dizide monogram bir versiyonu ile bu kez –şu anki yaygın kullanımın dışında- gerçekten bel hizasında karşımıza çıkıyor. Çanta Carrie’nin stili ile birleşince gerçek bir New Yorklu havasına bürünmüş diyebiliriz.
Serinin film versiyonlarında ise Carrie taşıdığı aksesuarlarıyla bizi şaşırtmadı. Sex and the City 2’de New York’ta taşıdığı Christian Louboutin’e ait Sylvia Hobo Bag, iç hacmi açısından Tour Eiffel Tower Bag’ten oldukça farklı olsa da dizide alıştığımız Carrie için olağan bir seçimdi.
Sex and the City serisinin ilk filmindeki en sevdiğimiz aksesuarlardan Salvatore Ferragamo’ya ait devekuşu tüylü çanta, floral desenli, pembe Vivienne Westwood elbise ile eşleştirilmiş ve filmdeki en romantik looklardan biri olarak favorilerimiz arasına girmişti.
Karakter için sık sık tercih edilen luxury markalardan biri de şüphesiz Chanel. Özellikle Carrie’yi daima içinde bulunduğu romantik stilinden sıyırmada oldukça başarılıydı. Dizi ve film boyunca kullanılan Chanel clutchlar, serideki en pahalı aksesuarlar arasında.
Bonus:
Dizi boyunca Carrie’nin sevmediği tek çanta olarak karşımıza çıkan “Duck Bag”.
1 yorum
Carrier kıyamam bebeğim gözyaşları içine aktı o an sjsjjd