Zorunluluğun keyfiyete dönüşmesi ile artık bir aktivite olarak değerlendirilen alışveriş yapmak, çeşitli araştırmaların popüler konularından bir tanesi haline geldi. Kısa sürede benliğimize nüfuz eden ve mezar taşı dahi tasarlayabildiğimiz internet üzerinden alışveriş yapmak mı yoksa tokatlayarak karpuz seçme yeteneklerini yitirmeden giyimden elektroniğe her alanda mağazadan bir şey almak mı?
Araştırmalara göre bir şey satın almadan önce 100 kişiden 86’sı internetten araştırma yapıp yalnızca 67’si bunu alım eylemine dönüştürüyor. Bu iki durumun avantajı ve dezavantajı konusunda internet sitelerinde ve yazılı basında bulunan yığınla öneri ve uyarılara rağmen yine de herkes bu konuda öncelikle kendi iç sesine güvenmekte. Aslında buradaki tutum, online bir havuz içerisinde ilk kez nefes tutmaya cesaret etmekle ve dibe indikçe vurgun yiyip yememekle alakalı. Bütün çekinceler ilk kez dalana, bütün memnuniyet ilk kez mağdur olana kadar. -Müptelalar istisna-
Kısa sürede benliğimize nüfuz eden ve mezar taşı dahi tasarlayabildiğimiz internet üzerinden alışveriş yapmak mı yoksa tokatlayarak karpuz seçme yeteneklerini yitirmeden giyimden elektroniğe her alanda mağazadan bir şey almak mı?
Bütün bu hangisi ‘iyiydi, kolaydı, riskliydi’ hengamesi içinde aradan sıyrılan bir mecra var. Kolaylıkla fark edebileceğiniz ve onu yakaladığınız anda artık sıklıkla karşınıza çıkacak olan muhafazakâr kadın giyim, sözü edilen. Bir başka tanımla ayrı bir kategori olarak var olmaya başladığı andan itibaren fiziksel ya da sanal, her alanda rağbet gören ve her türden kadının ilgisini şaşırtıcı şekilde çeken o beklenen tekstil refahı. Bu durumun ilk çıkış noktasını Modanisa İletişim Direktörü Nevzat Basım şöyle anlatıyor:
“Başlangıçta bu konuda çok önyargılar vardı. Kadınlar kredi kartı kullanacak mı? Denemeden alacaklar mı diye. Ama bunu bir kere yapabilen sorasında AVM’de mağaza mağaza gezmek istemiyor. Pratik ve daha güvenli. İade süreçleri hızlı. Kargolar hızlı. Tabi bir de bu dönemin öncesi var. Uzunca bir süre kıyafet bulma sıkıntısı çekiyor başörtülü kadınlar. Bu konuda alternatif elde edince de bunu en hızlı ve kolay yoldan telafi etmek istiyor gibiler.”
Muhafazakâr kadın giyimini, üzerinde konuşulur hale getiren esas şey, rakamlarla ölçülmüş hayrete düşüren sayısal veriler değil. Zira hali hazırda moda arama motoru Glami’nin Türkiye’deki internet kullanıcılarının alışveriş alışkanlıklarını ortaya koyduğu çarpıcı araştırma sonuçları mevcut. “Bedenimi bulamam” kaygısıyla ihtiyacından fazlasını alan tüketicilerin oranının yüzde 63 olması ya da her 100 kişiden biriinin giyip iade etmek için alışveriş yapması gibi sonuçlar bunlar. Bizim konumuz bütün bunlardan farklı.
Muhafazakar kadın giyimini bu denli cezbedici hale getiren asıl neden, bir dönem ihtiyaç halindeyken yokluğu ve şu anda var olan bolluğu. Bu kabul edilebilir bir gerçek. Fakat arzu edilir bir şeyin ortaya çıkması, doyum noktasına ulaşması ve kendi dengesini bulur şekilde azalması olarak genellenebilecek süreç bu noktada gerçekliğini kaybediyor. Burada düzenlenen festivaller, sosyal medyada influencerların giydiği kıyafetler, yükselişin bir an olsun düşmesine asla izin vermiyor.
Yakın zamanda e-ticaret firması Modanisa’nın düzenlediği Fashion Week’e katılan Sena Taş isimli üniversite öğrencisi bu durumu şöyle yorumluyor:
“Instagram üzerinden oluyor her şey. Sadece kıyafet değil aksesuar, her şey. Sayılar, dönüşler çok önemli. Artık piyasanın durgun olduğunu düşünüyorum ama. Sosyal medya çok ileri düzeye taşındı. Önceden bu kadar sayfa yoktu, alışveriş yoktu. Şimdi herkes kendi stilini göstermek için sürekli sayfa açıyor. Başkalarını örnek alarak ya da az da olsa kendi stilini oluşturarak. Bu çok yanlış bence.”
Hal böyle olunca muhafazakar giyim için “internetten mi yoksa mağazadan mı alışveriş?” sorusu çok da anlamlı karşılıklar bulmuyor. Sektörün ilk çıkan markaları, belki de demode sayılacak ürünleri ve pazarlama stratejileri ile hala piyasada etkin. Buna karşın bir yıl içinde kurulmuş ve fiziki bir mağazası bulunmayan, yalnızca sosyal medya üzerinden satış yapan sayfalar da aynı oranda ve hatta daha fazla etkin. Üstelik diğerleri gibi reklam vermeye ihtiyaç duymadan ya da ürün çeşitliliğini daima değiştirme baskısı hissetmeden.
Konuya dair bir diğer ilginç ayrıntı ise genel tüketici araştırmalarında önemli ağırlığı olan online alışveriş anketleri muhafazakar kadın giyimine yönelik yapıldığında ortaya tam aksi sonuçlar çıkıyor. daire.iki Instagram hesabında “İnternet alışverişine mesafeli mi müptela mısınız?” anketine katılanların % 55'i online alışverişe mesafeli olduğunu belirtti. Buna karşın % 45 ise müptela olduğunu. Şu an için emekleme evresinde olan bir mecra için şaşırtıcı olmayan ama genel içinde ters işlemesi ile yanıltıcı olabilecek bu sonuçlar muhtemeldir ki yakın zamanda tersine dönecek. Fakat şu an için durum bu yönde. İçine düşüren, normalleri değiştiren ve kendi dünyasını yaratan muhafazakar kadın giyim, bakalım daha neler getirecek?